[Tuhaf Gelecek] 🕵🏻♂️ Gözetim Kapitalizmi Hayatımızı Nasıl Değiştiriyor?
|MC_PREVIEW_TEXT|
View this email in your browser (|ARCHIVE|) Tuhaf Gelecek'ten herkese merhaba!
Geçtiğimiz hafta podcastimizde gözetim kapitalizmini ve onun nasıl doğup geliştiği ve hayatımızın her alanını şekillendirmeye başladığını konuştuk. Önceki bültende James Bridle'ın kitabı üzerine bir bölüm hazırlayacağımı söylemiştim fakat sağlık sorunları o bölüm için yapmam gereken hazırlıklara engel olunca, önceden hazırlandığım bir bölümü kaydettim.
Fakat bu aynı zamanda sizler için bu hafta özel bir bölüm hazırlayacağım anlamına geliyor. Normalde iki haftada bir bölüm olarak planladığım Tuhaf Gelecek Podcast bu hafta James Bridle'ın "New Dark Age" kitabı üzerine özel bir bölüm ile karşınızda olacak. Şu anda haftalık bir podcast düzenini çalışma tempomun içerisine yerleştirmem mümkün değil fakat fırsat buldukça böyle özel bölümler yayınlamayı planlıyorum.
(Eğer Tuhaf Gelecek'te daha fazla üretim yapabilecek zamanım olmasını isterseniz her zaman bana Patreon'dan destek olabilirsiniz (https://patreon.com/ahmetasabanci) . 😊)
** Tuhaf Gelecek Podcast #3 Gözetim Kapitalizmi ve Sınırları
Bu bölümümüzde gözetim kapitalizminin doğuşunu ve gelişme sürecini, bu akımın hayatımızın farklı alanlarında nasıl etkiler yaratmaya başladığını ve bunların bizi nasıl geleceklere doğru götürmekte olduğunu konuştuk. Ayrıca gözetim kapitalizminin bir sınırı olup olmadığı noktasına da değindik.
Haftanın Önerisi: New Ways of Seeing by James Bridle https://www.bbc.co.uk/programmes/m000458l
Podcast aşağıdaki linklerden ulaşabilir ya da kullandığınız podcast uygulamasının arama bölümüne “Tuhaf Gelecek” yazarak arayabilirsiniz. Yorumlarınızı ve görüşlerinizi bekliyorum. Ayrıca dinlediğiniz platformlarda yorum veya inceleme bırakırsanız çok memnun olurum. Podcastin görünürlüğü açısından çok faydası oluyor.
iTunes (https://itunes.apple.com/tr/podcast/tuhaf-gelecek/id1457191904?mt=2) RSS (https://www.spreaker.com/show/3432639/episodes/feed) Spotify (https://open.spotify.com/show/0lRITJAXp7Ic0vsx98ToM7?si=BrH32srIQGKLuMxiMERJqw) Overcast (https://overcast.fm/itunes1457191904/tuhaf-gelecek) Spreaker (https://www.spreaker.com/show/tuhaf-gelecek) Medyapod (https://medyapod.com/2019/03/21/gelecekler-uzerine/)
Podcastin bu bölümü için hazırladığım okuma listesine ve daha fazlasına da sitede (https://tuhafgelecek.com/podcast/tuhaf-gelecek-podcast-3-gozetim-kapitalizmi-ve-sinirlari/) ulaşabilirsiniz. Gözetimin yeni teknolojilerle giderek hayatımızın daha normal bir parçası hâline gelmesi, aslında farkında olmadığımız birçok şeyin de normalleşmesine ve giderek geçmişte birer distopya olarak kabul edeceğimiz şeyleri kabullenmemize neden oluyor. Bunun en büyük sorumlusunun şirketler olmasının sebebi ise en temelde bunları bizler için iyi olabilecek ya da bizim faydamıza olan şeyler olarak görmemizi sağlayan taktiklerin birçoğunun onların ürünlerini pazarlama taktiklerinden geliyor olması.
Örneğin kişisel verilere bağlı olarak özelleştirme tekniğini ele alalım. Google ve Facebook gibi şirketlerin başlattığı ve sizden topladıkları verilere göre sizin "tecrübenizi özelleştiren" bu sistemler tamamen bize daha iyi bir hizmet verme iddiası ile bize tanıtıldı. Aradığımızı daha çabuk bulmamızı, gerçekten ilgilendiğimiz şeyleri görmemizi sağlayacağı söylendi. Ancak bunun arka planında aslında kendilerinin daha iyi reklam satması veya birçok şeyin de bizden gizleniyor olduğu gerçeği elbette dile getirilmedi. Şimdi ise benzer bir taktiğin Çin'de denendiği ve ülkede yaşayan insanların yaşam tecrübelerinin bu şekilde "özelleştirildiği" (https://www.wired.com/story/age-of-social-credit/) haberlerini okuyoruz.
Yüz tanıma teknolojileri de benzer bir normalleşme süreci ile hayatımıza girdi. Facebook, Google Photos ve daha birçok fotoğrafla ilgili şirket ve yazılım yüz ve nesne tanıma teknolojilerini bizlerin işini kolaylaştırmak için hayatımıza soktu ve şu anda yüzümüz belki de onlarca farklı şirketin veri tabanında yer alıyor. Bu sistemleri öyle normalleştirmiş durumdayız ki, şu anda havayolu şirketleri bile uçağa binmeden önce yüzünüzü tarama sistemlerini devlet veritabanları ile eşleştirerek kullanıyor ve Çin'de Uygur halkı sürekli bu teknoloji ile gözetleniyor (https://www.nytimes.com/interactive/2019/04/04/world/asia/xinjiang-china-surveillance-prison.html) . Hatta ABD bile aktivistlerin fotoğrafları ile "potansiyel tehlikeli insanlar" listesi oluşturup (https://www.ft.com/content/cf19b956-60a2-11e9-b285-3acd5d43599e) sistemlerinde birçok kişinin yüzünü saklıyor.
Tüm bunlar ve daha fazlası ile gözetim giderek hayatımızın normal bir parçası hâline geliyor ve şirketler sayesinde de bundan zevk almayı öğreniyoruz. Çünkü her geçen gün gözetim bizim özel hayatımızı tehdit eden bir şey olmaktan çıkartılıp "her şeyin bizim için özelleştirilmesi" şeklinde pazarlanıyor ve her türlü kolaylığa yatkın bir tür olarak bunu çok fazla sorgulamak istemiyoruz. Ancak bu gidişat kısa süre içerisinde hayatımızın özel hiçbir yanının kalmamasıyla da sonuçlanma potansiyeline sahip.
Peki bu noktada ne yapacağız? Daha doğrusu bu hayatımıza nasıl değişimler getirme potansiyeline sahip? Bir süre sonra CV Dazzle makyajlarıyla (https://cvdazzle.com/) ve yansıtıcı kıyafetlerle (https://ahprojects.com/stealth-wear/) sokakta gezen insanlar normalleşecek mi? Yoksa tüm bunlara karşı herhangi bir itirazın tamamen toplumdan dışlanmayla sonuçlanacağı bir yayılma mı bizi bekliyor? Tüm bunlara cevap vermek için henüz erken ama ikisi de oldukça yakın gelecekler.
Tüm bu meselenin özünde ise yine gözetim kapitalizminin bizim kişisel verilerimizin tanımını çok erkenden değiştirip bize bu tanımı sorgulama şansı vermemesi var. Kişisel verilerimizi bizim özelimiz olarak görme ve bunun nasıl potansiyelleri olabileceğini anlama şansı bulamadan şirketler bunu "big data" altında aslında boşa giden ama onlar için çok kullanışlı olabilecek şeyler olarak tanımladılar. Bunun bizim için yaratabileceği riskler ya da nasıl kötüye kullanılabileceği hiç konuşulmadı. Şimdi ise yalnızca bu veriyi toplayan şirketler değil; devletler, Palantir (https://www.bloomberg.com/features/2018-palantir-peter-thiel/) ve Cambridge Analytica (https://www.buzzfeednews.com/article/ryanmac/these-men-helped-create-cambridge-analytica-here-is-their) gibi şirketler de verilerimizi bize karşı kullanıyor. Bizler kişisel verilerimizi sahiplenmedikçe de bu şekilde devam edecekler (https://www.buzzfeednews.com/article/williamalden/inside-palantir-silicon-val leys-most-secretive-company) .
Türkiye’nin ilk podcast ağlarından birisi olan ve benim de Tuhaf Gelecek Podcast (https://tuhafgelecek.com/tuhaf-gelecek-podcast/) ile bir parçası olduğum Medyapod (http://medyapod.com/) , Türkiye’deki podcast üretenleri ve dinleyenleri bir araya getirecek bir Summit düzenliyor. Bu etkinlikte birçok tanıdık ismin katılacağı paneller ve atölyeler olacak ve podcast üreten ve dinleyen herkes bir araya gelme şansı bulacak.
Ben de 6 Mayıs’ta ShortCAST (https://shortmag.org/category/shortcast/) ‘ten Emre Saklıca (https://twitter.com/emresaklica) ile birlikte “Podcastin Anatomisi” başlığı altında bir atölye gerçekleştiriyor olacağım. Atölye podcaste ve podcast üretimine giriş niteliğinde olacak ve özellikle kendi çabalarıyla podcast üretmek isteyenler için faydalı olmasını amaçlıyoruz.
6-7 Mayıs’ta İstanbul’da, Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleşecek etkinliğe katılım ücretsiz, fakat kayıt olmanız gerekiyor. Hem programı incelemek hem de kayıt olmak için etkinliğin web sayfasını ziyaret edebilirsiniz: http://medyapod.com/summit/
Eğer katılabilirseniz, Podcast Summit'in ilk günü boyunca orada olacağım. Sizlerle görüşmeyi ve tanışmayı da çok isterim. Kişisel bir not olarak geçtiğimiz haftadan bu yana interneti ve sosyal medyayı nasıl kullandığım ve nasıl daha iyi kullanabilirim konusunda kişisel bir sorgulama ve deney sürecine girdiğimden bahsedebilirim. Her ne kadar internet ve sosyal medya zaman zaman kullanmaya mecbur olduğumuz şeyler gibi hissettirse de bunların temelde bir araç olduğu ve bizim işimize en iyi nasıl yarıyorsa o şekilde kullanmamız gerektiği gerçeğini unutmamamız gerekiyor. Şu sıralar kendime bunu hatırlatmaya çalışıyorum. Bu konuda notlarımı ve düşüncelerimi de kişisel blogumda okumak isteyen herkesle paylaşıyorum. Eğer ilginizi çekiyorsa buradan takip edebilirsiniz (https://ahmetasabanci.com/category/blogchains/rethinking-the-internet/) .
Sanırım bu bültenlik sizlerle paylaşacaklarım bu kadar. Kendinize dikkat edin ve hiçbir aracın hayatınızı istemediğiniz bir yönde şekillendirmesine izin vermeyin. Sonuçta bunların hepsi birer araç ve eğer bizim için iyi değillerse, daha iyi alternatifleri tercih etmemizin önünde hiçbir engel yok.
Görüşmek üzere!
============================================================ (http://tuhafgelecek.com) (http://www.twitter.com/tuhafgelecek) (http://instagram.com/tuhafgelecek) (mailto:ahmet@ahmetasabanci.com) ** Tuhaf Gelecek'i Patreon'dan Destekleyin (https://patreon.com/ahmetasabanci) Tuhaf Gelecek bültenden bu sayılık bu kadar. Her türlü görüş ve önerinizi bu maile cevap olarak ya da ahmet@ahmetasabanci.com adresine eposta olarak yazabilirsiniz.
Eğer çevrenizde bu bülteni okumaktan keyif alacağını düşündüğünüz kişiler varsa bu maili onlara yönlendirebilir ya da ** https://tuhafgelecek.com/bulten (https://tuhafgelecek.com/bulten/) adresini onlarla paylaşabilirsiniz.
Tuhaf Gelecek ile ilgili her şeye buradan (https://tuhafgelecek.com) , Ahmet A. Sabancı ile ilgili her şeye ise buradan (https://ahmetasabanci.com) ulaşabilirsiniz.
Copyright © |CURRENT_YEAR| |LIST:COMPANY|, All rights reserved. |IFNOT:ARCHIVE_PAGE| |LIST:DESCRIPTION|
Our mailing address is: |LIST_ADDRESS| |END:IF|
Want to change how you receive these emails? You can update your preferences (|UPDATE_PROFILE|) or unsubscribe from this list (|UNSUB|) .
|IF:REWARDS| |REWARDS_TEXT| |END:IF|