👁 Tuhaf Gelecek Bülten: 22.01.2021
Tuhaf Gelecek bültenden merhaba! Aramıza yeni katılan arkadaşlar için kısa bir tanıtım yapmam gerekirse, iki haftada bir Cuma günleri gönderdiğim bu bültende hem Tuhaf Gelecek’e dair son haberleri hem de Tuhaf Gelecek’in radarına giren konularda zaman ayırmanıza değeceğini düşündüğüm farklı türde içerikleri sizlerle paylaşacağım.
Tuhaf Gelecek’le ilgili daha fazlasına bültenin sonundaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Tuhaf Gelecek’ten Haberler
Planım bu bülteni sizlere göndermeden önce yeni podcast bölümünü de yayınlamaktı ama normal yoğunluğumun üzerine bir anda gündemin mesajlaşma uygulamaları ve dijital gözetim olmasının getirdiği sürpriz işler sebebiyle podcast bölümünü yazıp kaydetmek için yeterli zamanı bir türlü bulamadım. Umuyorum önümüzdeki hafta içerisinde yeni bölüm podcast uygulamalarınıza düşmüş olacak.
WhatsApp konusunu çoğunuzun takip ettiğini tahmin ediyorum. Bu konuda benim neler söyleyip yazdığımı merak ediyorsanız kişisel sitemde hepsini derleyen bir blog postu yayınladım. Ayrıca Tuhaf Gelecek’in ilk sezonunda yayınladığım “Gözetim Kapitalizmi ve Sınırları” bölümü de hâlâ güncelliğini koruyor.
Tuhaf Tavsiyeler
Gözetim kapitalizmi yeni bir konu değil ama bu konuyu giderek daha derinlemesine tartışmaya başladık. Bu da sorunu ve potansiyel etkilerini daha iyi bir şekilde görmemize imkan veriyor. Eğer dijital gözetim ve bunun farklı boyutları üzerine kapsamlı okumalara ihtiyacınız varsa bu üç kitap iyi bir başlangıç olabilir.
- The Age of Surveillance Capitalism — Shoshana Zuboff
- How to Destroy Surveillance Capitalism — Cory Doctorow
- Snowden’s Box - Jessica Bruder ve Dale Maharidge
Bu gündem içerisinde dikkatimi çeken bir detay, WhatsApp sözleşmesinin büyük bir krize dönüşmesine sebep olan ülkelerdi. AB’de GDPR yüzünden bu sözleşme değişimi yapılamadı, ABD ise zaten genel olarak bu konularda hâlâ umursamaz bir noktada. Ancak Hindistan ve Türkiye’de gösterilen büyük tepki WhatsApp’ı geri adım atmaya zorlayacak kadar güçlüydü.
Elbette burada toplumların tekil tecrübelerinin ve teknolojiden beklentilerinin büyük bir payı var. Avrupa ve ABD’de sosyal medya, algoritmalar ve gözetime karşı tepki genellikle kendisini alternatif model arayışları üzerinden gösterirken, bu ülkelerde doğrudan bir tepki ve mücadele olarak öne çıkabiliyor. Bu da küresel çapta bir dayanışmanın mevcut gözetim ve veri merkezli sisteme karşı mücadelede bir seçenek olma ihtimalini de beraberinde getiriyor.
Elbette bu yalnızca bir olasılık ve bu olasılık temel olarak yaşadığımız gelişmelerin kapitalizmin farklı bir versiyonu olduğunu kabul ederek düşünmemize dayanıyor. Peki ya öyle değilse? Daha açık bir şekilde sormak gerekirse: ya kapitalizm bittiyse ve şu anda farklı bir ekonomik sistemin temelleri atıldıysa? Bu soruyu sorduğumuz zaman mevcut birçok soruna ve değişime daha radikal bir şekilde yaklaşmamız gerekiyor. Önümüzdeki podcast bölümlerinden birisinde bu soruyu tartışmayı planlıyorum ama şimdiden üzerine düşünmeye başlamakta fayda var.
- Capital is Dead: Is This Something Worse? — McKenzie Wark